Pazartesi, Şubat 29, 2016

Güverte ve Üst Bina Yapımı

2010 yılının sonunda, işe başladıktan sonra 4 ay içinde tanklar ve motor yerine girmiş, ara bölmeler yükselmeye başlamış ve sevgili teknemin güverte kemereleri hazırlanmıştı...

Ara bölme : Ağaçtan 50x50 mm çıtalar hazırlanır, bunların ortasına 4 mm kontraplak girecek şekilde fazla derin olmayan bir kanal açılır. Dışarda uygun ölçüye göre 300x300 mm kare şelindeki boşluklar kalacak şekilde çatılır, sağlamlığı artırmak için köşe birleşim yerlerinde kanallara 4 mm kalınlıkta üçgen kontralar yerleştirilir, yerine alıştırılıp diğer elemanlara yapıştırılır.

Postalar ve ara bölmeler
Ara bölmeler - kaplandıktan sonra
Önce bir yüzü 4 mm kontra ile kaplanır, boşluklara ses izolasyonu amaçlı taşyünü doldurulur. Bölme duvarın diğer yüzü hazırlanır ama yerine yapıştırılmaz, elektrik kabloları ya da su tesisatı işleri bittikten sonra tamamen yapıştırılır, çıta gelen yerlere de vida atılır.

Teknenin içinden görünüm
Temmuz 2011 ayında teknemin gövde kaplaması bitmiş, boyacı Cezmi Gül beyaz epoxy astarını çekmiş, güvertenin baş tarafı kaplanmış, ancak üst bina ve kokpit kısımları halen açıktı.

Marangoz, boya, şaft montajı, elektrik ve su tesisatı, motor ve salma için harcadığım paralar ile elimdeki nakitleri bitirmiş ve günbegün yeni para buldukça gönderiyor hale düşmüştüm. Doğal olarak paranın hızı yavaşlayınca atölyedeki imalat temposu da yavaşladı ve teknenin yapımı işi rölantiye girdi.

Bu aslında tehlikeli bir durumdu, çünki gerek taşaronlar, marangozlar gerekse projecilerde iş sürüncemeye girince ilgi noksanlığı, başka işlere yönelme moodu başlıyor ve bu motivasyon eksikliği de işlerin uzamasına sebep oluyordu. Zaten uzaktaydım, bir de işin sahibinden para az gelmeye başlayınca doğal olarak herkes işi sermeye başladı, hızla biten gövdeden sonra güverteyi bir türlü tam olarak kapatamıyordum.

Öte yandan diğer işlere ve özellikle gövdenin boya-macun işlerine yol verebilmek açısından bu gerekliydi, ağır ağır da olsa eksik kemereler yerine kondu, Tuzla'ya sıkça yaptığım ziyaretlerle belirsiz ve karar bekleyen noktaları birer birer çözerek ustalara güvertenin açık olan kısımlarını kapattırmaya başladım.

Kemereler toplamı 80 mm yüksekliğinde ve 50 mm genişlikte maun ahşaptan laminasyon tekniğiyle yapıldı, yerlerine konunca teknem hacim kazanmış ve asıl formuna gelmiş oluyordu. Dış hattın 40 cm içinden giden kirişlere yatay olarak posta başları bağlandı. Bu yatay bağlantılar ilerde olası yaslanmalarda teknemi yanal yüklere karşı koruyup bir ceviz kabuğu gibi kırılmasını önleyecekti...


Kemereler
Bunun üzerine 2 kat 12+12 mm kalınlıkta güverte kontraplakları kaplandı, bölme duvarların üstteki fazlalıkları kesildi, kıç ve kokpit kısımları en sonunda kaplandı ve sadece üst bina boşluğu delik olarak kaldı.


Güvertenin genel görünüşü
Artık teknemin üstüne çıkabiliyor ve içine girebiliyordum !!

Üst binanın tamamlanabilmesi için aradan uzunca bir zaman geçmesi gerekmişti. Güverte 2011 Eylül ayında kapanmış olmasına rağmen üst binanın tam olarak bitirilmesi proje detay eksikliği, atölyenin dış refit işlerine kayması vb. sebeplerle Ocak 2012'yi buldu.


Üst bina genel görünüş

Pencere boşlukları, horoz ibiği denilen çıkıntı yapılmış ve teknemin formu artık tam olarak ortaya çıkmıştı. Kendimce teknemi Oyster marka veya satın alınması imkansız o pahalı yelkenlilere benzetiyor ve içim içime sığmıyordu. Kuzguna kendi evladı şahin görünürmüş, mesele bu kadar basitti oysa.

Üst bina yandan görünüşü

Üst bina ve kokpit


Tekneye giriş

Bu arada Karataş Yacht Design ekibi çalışıyor ve teknemi 3 boyutlu olarak da projelendiriyorlardı.

Melody II 3D render 1 (mavi renk denemesi)


Melody II 3D render 2 (mavi renk denemesi)