Pazar, Ekim 01, 2017

Yazmalıyım, yazmalıyım...

Bu konuyu tekrar tekrar düşündüm, üşenmeden yazmalıydım. Ama bu sefer işin içine duygu ve düşüncelerimi de koyarak. Hayatın akışı ve günlük işler yazma dürtüsünü unutturuyor ve bir sürü zamanı boşa harcayıp asıl yapılması gerekeni yapmaya üşeniyorum.

Müzik ve gitar çalmak bana büyük mutluluk veriyor, bütün boş zamanımı bu konuya ayırmak istiyorum aslında, ama yazmak çok gerekli, çünki şu kısacık yaşamımızda ve ölümlü dünyada başka insanlara ve sonraki nesillere kendimizi nasıl ifade edebiliriz ki ?? İnsan doğar, büyür, çalışır, tüketir, aile kurar, çocuk yapar, bazı hobileri olur, yaşlanır ve sonunda ölür - Eee, küçük ve önemsiz de olsa bir eser paylaşmak ve diğer nesillere bırakmak istiyorum yahu...

İnsanlık tarihini binlerce yıl önce yazılmış ve günümüze ulaşmayı başarmış taş yazıtlardan öğrenmiyor muyuz?

Paylaşmak derken, sosyal medyada vay ne yedim, kimle oldum, nerelere gittim türünden sıradan ve sığ paylaşımları saymıyorum, bunlar bir ESER değil ki ?? En geri zekalı bir toplum bireyi bile akıllı telefonu varsa günlük yaşam içinde bunu yapabilir. Bir ESER yaratmak içinse; bunun içinde alınteri, uğraşı, beceri, eğitim ve harcanmış bolca zamanlar vardır.

Tamam, anladık, bu edebi bir yazı değil zaten. Kelimelerle süslü püslü oynayarak veya laf ebeliği yaparak bu yazıları yazmayacağım. Yalın gerçekler ve bunları açıkça anlatabilen yazılar en büyük edebi eserlerden daha kıymetlidir bence. Yorumlarım doğal olarak kişiseldir, buna kimi katılır, kimi katılmaz.

Bu blogun okunması-okunmaması ya da yorum yapılması-yapılmaması  hiç sorun değil. İspatlayacağım bir şey yok, toplumun gözünde egomu tatmin edecek, dudak ısırtan “Vayy, ne büyük yazar, harika bir yatçı, büyük denizci” dedirten başarılara imza atmaya da hiç niyetim ve dahi becerim de yok zaten (galiba).

Bu yazı ne kadar ve kaç yıl süreyle topluma açık olur, hiçbir fikrim yok,  bu platform er veya geç kapanacak, internet - ne kadar yaşar bilmiyorum. Ama yakın gelecekte ilgili anahtar kelimeler ile arama yapan, beni tanıyan birilerinin okuma olasılığı var herhalde...

Yazacağım, yazmalıyım, mutlaka yazmalıyım.
     

5 yorum:

  1. Sayin Ahmet Bakir,
    Aynen sizin seneler once yaptiginiz gibi, internet uzerinde aliminyum tekne modellerine bakip, hatta onlarin CNC ile hazirlanmis kitlerini satan firmalarin web sayfalarini incelerken sizin bu guzel sayfanizla karsilastim.
    Bende sizin gibi yurtdisinda calisan biriyim. Mesajimi Jakarta'daki ofisimden yaziyorum. Hayallerimde bir yelkenli tekne var. Pilot House modellerine bende hayranlikla bakiyorum. Benimde hic bir zaman oyster teknem olamayack belki ama sizin gerceklestirmis oldugunuz hayali bende icimde yasatiyorum. Sadece sizin cesaretinizi icimde hissetmeye ihtiyacim var.
    Bu yaziniz ilac gibi geldi. iki sen icinde memlekete donuyorum ve bende sizin basinizdan gecen o tecrubeyi yasamak istiyorum.
    Degerli hatiralarinizi paylastiginiz icin kendi adima tesekkur ederim.Inanin cok faydasi oldu. Kendimi daha cesaretli hissediyorum.
    ellerinize saglik. Teknenizle size mutluluklar diliyorum.
    Saygilar.
    Mehmet Ipekoglu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Mehmet Bey,
      Tekne yaptırmak günümüz koşullarında gerçekten zor, pahalı ve riskli bir iş...
      Uygun şartları hazırladığınızda ve hatta proje aşamasında da size yardıma ve tecrübem oranında fikir vermeye hazırım...
      Selam ve Saygılar...
      Ahmet BAKIR

      Sil
  2. Ahmet bey, Melody ile ilgili anılarınızı yazmaya devam edin lütfen. İlgiyle okuyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Keşke tekne için verdiğiniz yüksek çabanızın bir kısmını da yazmak için harcayabilseydiniz mükemmelce yazdığınız melodi 2nin postaları gibi tekne yapımını tümüyle anlayabilme şansınız olabilseydi lakin anlıyorum uzunca bir zaman teknenin inşaatından uzak yurt dışında olmamızdan kaynaklanan bir kesinti olmuş ve yazma konusunda ilk başladıgınız andaki istek biraz koybolmuş.

    YanıtlaSil
  4. Abi merhaba tekne almak yaptırmak bizim için uzak hayeller ama okumak keyifli oluyor. Olurya bir gun lazim olur diye basliyorum okumaya dun aksam tesadufi rastladım yazıniza bir solukta tamamını bitirdim daha yokmu dedim içimden keske yazmaya devam etseydiniz şimdi ne durumdasıniz neler yasadıniz siz hem seri uretim hem ozel yapım tekne kulladığıniz için aradaki farkları artıları eksileri sevinçlerinizi isyanlarınızı kendi adıma hayel dünyamda yasasaydim yaşadıklarınızı yinede çok teşekkur ederim bilgi ve tecrubenizi paylastığınız için sağlıcakla kalın

    YanıtlaSil