Cumartesi, Nisan 14, 2012

Fransa’dan Türkiye’ye Yelken Açmak



Biz de, bütün diğerleri gibi; aynı denizlerden, aynı limanlardan geçtik.

2007 Temmuz ayı başında, Türkiye'den satın aldığımız ancak Fransa'da teslimi yapılan Beneteau Cyclades 39 modeli Melody isimli yelkenlimizi teslim almak ve Akdeniz'i batıdan doğuya geçerek Marmaris'e getirmek üzere bu yolculuğu aylar öncesinden planlamıştık.


Gezi Rotası (1650 dM)


Bu yazı dizisinde, geçtiğimiz yerler, gördüklerimizi ve yaşadıklarımızı fotoğraflarla birlikte anlatmaya çalışacağım.

Gruissan'a Gidiş :


Teknemizi teslim alacağımız yer Fransa'nın "Gruissan" isimli, İspanya sınırına yakın yerleşimde olan şirin bir sahil kasabasıydı. Burada coğrafya o kadar ilginçti ki, neresi deniz, neresi göl anlamak mümkün olmuyordu, tabii ki bu coğrafyada birbiriyle bağlantılı birçok doğal marina ortaya çıkıyordu. Uçak biletlerimizi Nice'e aldık, benim planım hem güney Fransa sahilini karadan gezerek gitmek, daha önemlisi yol üzerinde Marsilya'ya uğrayarak uzun eksik listemizin alımlarını yapmaktı ki; bunların arasında lastik şişme bot ve motoru da vardı.



Marsilya
Nice'e akşam üzeri vardık, kiralık arabamızı (Renault Scenic) havaalanında hemen teslim aldık, otelimize yerleştik. Tabii ki çevreyi merak ettiğimiz için akşam yemeğe ve sahil boyu yürüyüşüne çıkmayı da ihmal etmedik... Ertesi sabah dinlenmiş olarak yola çıktık, 2-3 saat içinde ulaştığımız Marsilya'da önceden yerini saptadığım adreslere giderek (Yat Limanı civarında ) birkaç yat ekipmanı satan mağazadan arabayı tıklım tıkış dolduracak kadar malzemeyi satın alıp yola devam ettik. Zodiac şişme bot sönük olmasına rağmen Yamaha 4x4 motor ile birlikte bayağı yer kapladı, ama bir şekilde arabaya sığdırmayı başardım.


Kuzenlerim de ertesi günü Melody'e geldiler

Aynı günün akşam üzeri Gruissan'da sevgili teknemizi elimizle koymuş gibi bulduk (o andaki duygularımı asla unutmuyorum) ve teslim eden Beneteau temsilcisi olan bayandan anahtarları ve bazı kağıtları alarak hemmen oracıkta tekneye atlayıp keşfe başladık. Aslında teslimatın güler yüzlü bir görevli tarafından tekneyi tanıtarak, ilave aldığımız malzemeleri listeden tek tek teslim ederek, olası soruları cevaplayarak ve kritik noktaları göstererek yapılacağıni hayal etmiştik, amma ne gezer!! Meğerse anahtarlar ve o birkaç kağıdı ilk vardığımızda alinca tekneyi de teslim almışız, palamarları çözüp yola çıkana kadar bir daha ne o bayanı, ne de bir görevliyi bir daha bulamadık.


Gruissan'da sert hava limanın içinde bile hissediliyordu. 
Tüm vanaları, tesisatı, aküleri, paketinde olan malzemeleri, kontrol tablosu ve seyir fenerlerinin anahtarlarını tek tek deneme-yanılma yöntemiyle bulduk, ilk geceden itibaren su gerekeceği için depodaki ilaçlı suyu boşaltarak taze suyla doldurduk. Seyir elektroniklerini çalıştırmayı yolda yapmaya karar verdik.

Gruissan'ın gölleri
Ertesi günü Türkiye'den gelen kuzenlerimle ekip tamamlandi, ve o akşam adet olduğu üzere tekne baş kısmında şampanya kırarak tekneyi kutladık, tabii ki diğer şampanya şişesini normal şekilde "patlatarak" akşam yemeğinde içtik.

Şampanya Merasimi
Tekne ekibimiz ben (Ahmet Bakır), eşim Miray, oğlum Barış, büyük kuzenim Melih Karaer ve kızı Deniz, küçük kuzenim Mete Karaer ve eşi Nastiya'dan oluşuyordu. Toplam 7 kişi olmuştuk(!), amacımız tekne transferi yapmak kadar 1 aylık tatil süremizi bu ilginç gezide değerlendirerek yeni yerler görmek ve açık denizleri yaşamaktı. Yelken deneyimi ve amatör kaptan ehliyeti olan bir ben, bir de Melih vardi, ancak gerek Mete, gerek Barış birçok geziye katılmış ve denize alışkın oldukları için "gemici" kadromuz bayağı kuvvetliydi. Teknemin adını "Melody" olarak koymuş ve isim yazısını Türkiye'den getirmiştim, büyük bir keyifle kıç aynaya yapıştırdım.


Ekibimiz : Ahmet, Barış, Mete, Melih
Fırtına nedeniyle 2 gün daha geçirdiğimiz Gruissan'da tekne ekipmani olarak eksiklerimizi tamamladık, alet-edevat alımı, çevreyi gezme ve kumanya alışverişi işlerini yapma fırsatını rahatlıkla bulduk. Zodiac botu şişirip motorla denemesini yaptik. Melih'in uyarısıyla demir zincirini iskeleye yatırarak ölçtük, Tezmarin tarafından 60 m sözü verilen zincirin gerçekte 30 m zincir, 30 m halat olduğunu dehşetle gördük! ( Aslında bu kadar dehşete kapılmaya ne gerek var diyeceksiniz ama, önünüzde bir aylık gezi ve uzun bir de yol varsa 12 mlik teknede 70-80 m zincirin mutlaka olması lazım.) Mecburen gidip 30 m ilave zincir aldık, ancak açık (veya kapalı) bir kaynakçı bulamadığımız için dövülerek iki zinciri birleştiren bakladan satın alıp birleştirme işlemini yapamadan ertesi günü, 6 Temmuz 2007'de güneşli fakat serin bir sabahta yola çıktık. Tabii ki yola çıkarken liman girişinde bulunan daha önce gözümüze kestirdiğimiz  yakıt pompasından 220 litrelik tankımızı tamamen doldurduk, sularımızı tazeledik.

Gruissan mendireğinden açıkdenize çıkış
Ah, o açık denize çıkıp yelkenleri basıp motoru kapattıktan sonra hissettiğimiz keyif var ya !!!...

1 yorum:

  1. Okumaktan özellikle keyif aldığım yazılar seyir anılarıdır. Yazı dizinizi merakla bekliyorum.

    Yeni tekne, daha kullanışlı, daha yaşanabilir vb sorular sanırım hepimizin ortak sorunu... :)

    Sevgiler
    Eyüp
    sy Rossinante

    YanıtlaSil